1
Karl Popper'ın açık toplum ve düşmanları adlı kitabında bahsettiği paradoks.
kısaca şöyledir: demokrasilerde demokrasiyi yıkmaya çalışan düşüncelere de izin verilmeli midir?
paradoksun tek olası çözümü ise şudur: demokrasi ancak demokrasi karşıtı düşünceleri engelleyebilirse var olabilir. şimdi türkiye açısından bu durumu düşünecek olursak. her seçimi şaibeli olan ve halka eline geçen her fırsatta saldıran ve istediğinde bir sürü insanı öldürebilen bir yapı olarak akp var karşımızda. devletin bütün kurumlarını ele geçiren ve kendisine muhalif olan herkesi susturmaya çalışan bir akp var. üstelik demokratik bir hak olan ve anayasada geçen "önceden izin alınmaksızın" yapılabilen toplantı ve gösteri yürüyüşlerine toptan karşı olan bir akp var. dolayısıyla tam anlamıyla demokrasiyi yıkmaya çalışan bir akp var. durum böyle olunca demokrasiyi ve düşünce özgürlüğünü savunan hiçbir insan akp'ye ve onun sempatizanlarına izin veremez. çünkü demokrasi karşıtı ve düşünce özgürlüğü karşıtı bir yapıyı savunmak düşünce özgürlüğü kapsamına girmez. aksi takdirde ortada hiçbir özgürlük kalmayacak demektir ki ülke olarak tam da bu durumdayız. haliyle bir akp sempatizanı gelip size "ama farklı görüşlere saygınız yok, düşünce özgürlüğünü savunuyosunuz ama bizi engellemeye çalışıyosunuz. asıl özgürlük karşıtı sizsiniz." diye ağlarsa ona rahatlıkla siktiri çekebilirsiniz.
#93378 galaxi90 |
10 yıl önce
2
gerçek bir teorik paradokstur. sistem, herhangi bir düşünce biçimini açıktan yasaklamaya başladığı anda demokrasi olmaktan uzaklaşacaktır. kendisine karşıt düşünceleri bastırmadığı sürece de var olamama tehlikesi ile karşı karşıyadır. yeterince serpilen karşıt düşünceler ise sistemi mutlaka yıkacaklardır.
paradoksun çözümünü teorik düzlemde değil, pratikte aramak lazım gelir: demokrasi için, demokratik kültürü benimsemiş bir toplum gerekir. çoğunluğu demokratik düşünce ve davranış pratiklerine sahip bir toplumda demokrasi karşıtı düşüncelerin tek tük ortaya çıkmasının ve ifade edilmesinin herhangi bir sakıncası yoktur, haliyle yasaklanması da gerekmez.
türkiye'nin en büyük problemlerinden birisi demokratik kültürün ülkemiz insanlarınca yeterince anlaşılmamış ve içselleştirilmemiş oluşudur. bu toplum yapısı ile de gerçek bir demokrasi olmak olası değildir. demokrasi olamayan sistemimizde de haliyle oyunun kuralları da onun kuralları değildir. size hayat hakkı tanımayan düşüncelerin yayılmasına seyirci kalmak, mevcut durumda intihardır.