kayıt

abdülhamit'in torunlarının tc'den istediği miras

  1. 1
    gülünüp geçilmesi gerekendir. hep 'muktedir'in şımarttıkları bunlar. bir tek beraber fotoğraf çektiren t.c. dışişleri bakanı gülmesin, o düşünsün ne yapacağını.
    tiplerin anglosakson olması da ayrı bir trajikomikliktir.
    yunanistan'da emsal bir dava olmuş eski kralın torunlarıyla, AİHM 18 milyon dolar ödetmiş, torunlar cukkayı kapmış yani. böyle bir durumda, Türkiye cumhuriyeti derhal karşılık vererek dedenin borç kabilinden mirasını torunlardan talep etmelidir.
    #79847 gitbasimdanaysel | 10 yıl önce
     
  2. 2
    hukuktan anlayanlar miras hukukuna göre detaylarını yazarak anlatırsa daha güzel tartışılabilecek konu.
    ancak...

    ben pek gülünüp geçilecek bir mesele göremedim bunda. nasıl ki osmanlı miras konusunda geçerli ve makul bir hukuk anlayışına sahip olmadıysa maalesef biliriz ki cumhuriyet de bu noktada masum değildir.
    aklıma gelen bir kaç örnek vereyim:

    1- ermenilerin mirasları: ermeni vakıflarının ve ermeni vatandaşların miraslarından zengin olanları hiç duydunuz mu? sürgün yıllarında topraklarını, evlerini '' nasılsa geri döneceğiz '' diyerek can havliyle kaçan ermenilerin malı mülkü ne oldu? hala sahiplerini mi bekliyor? yoksa kuruluş yıllarında '' en çok hak edenler '' bu toprakları üzerine mi aldılar?

    2- rumların mirasları: rum vatandaşlar üzerinde dönen dolaplar ayrı bir komedi. 6-7 eylül olayları sonra kıbrıs harekatı dönemi, derken kaçmak zorunda kalan rumlar, yağmalanan malı mülkü vs...

    3- kürtlerin mirasları: yuh dediniz di mi? ne alaka kürtler! aslına bakarsanız o kadar önemli bir şey değil canım, hani şu köy boşaltmalar filan. sonra steril şehirlerimize geldiler de magandalık filan yaptılar hani! ne oldu onlar?

    sayalım mı tek tek? bir de tapu sistemine geçerken fakirin fukaranın arazisini kendi üzerine yaptıran beyler paşalar var ki oraya hiç girmeyelim.
    #97067 ismail abi | 9 yıl önce
     
  3. 3
    önce talep listesine bir bakalım; bir kısmı şöyleymiş:

    - Galatasaray Adası

    - Sultanhamam’daki İzmirli Hanı

    - İstanbul Gedikpaşa’daki tiyatro arsası

    - Eyüp Kopçageçidi’ndeki 21 dönüm tarla

    - Eyüp’te 18 dönümlük Bahariye Kışlası

    - Kağıthane’de 20 dönüm arazi

    - Bakırköy’de 70 dönüm arazi

    - Bakırköy Veliefendi çayırı

    - Dolmabahçe’de 30 dönüm bostan

    - Beşiktaş Serencebey’de 2 dönüm bağ, Ihlamur’da 3 dönüm arsa

    - İstanbul Horhor’da konak ve 5 dönüm arsası

    - Arnavutköy Akıntı Burnu’nda gazino ve müştemilatı

    - Ortaköy’de Dalyan mahallesi ve Ali Saip Paşa Yalısı ile müştemilatı

    - Paşabahçe İrcirli Köyü’nde 40 dönüm arazi ve şişe fabrikası

    - Beykoz’da 40 dönüm bostan, üç bahçe, 6 tarla, 2 çayır, 3 arsa, 1 bağ, 1 dükkan ve yalısıyla Tokat çiftliği, Yalnız Servi çiftliği.

    - Beykoz’da Abraham Paşa’dan alınan 38 dönüm arazi ve üzerindeki müştemilat

    - Şişli’de İzzet Paşa çiftliği

    - Çatalca ve Çekmece’de; Filifos çiftliği, Kaparya çiftliği, Safra çiftliği, Kılıçali Sağır çiftliği, Silivri çiftliği, Bosna çiftliği, Sazlı Bosna çiftliği, Haraççı çiftliği, Papas Bergos çiftliği, İzzettin çiftliği, Tozalak çiftliği ve Yahya Bey Kışlası.
    (kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/39115/Hanedan__istanbul_un_yarisini_istiyor_.html

    osmanlı devletinde, teorik olarak ülkenin tüm arazisi padişahındır. bu açıdan bakıldığında tüm ülkeyi de isteyebilirler, neden bu kadarcıkla sınırlamışlar taleplerini bilemiyoruz. ancak işin aslı, hanedan mensuplarına ait (şahsi) mülkler, devlete ait mülklerden ayrıdır. hanedana ait şahsi veya ortak mülkler, o zamanki tapulara kayıtlıdır. bu tapulu araziler ile ilgili ne olup bittiği şu yazıda anlatılmış: http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/732144-neslisah-sultanla-beraber-giden-ve-ataturke-kadar-uzanan-86-yillik-sir

    yazıdan özet verelim: hanedan mensuplarına ait şahsi mülklere (sabiha sultanın nişantaşı’ndaki konağı istisna olmak üzere - ki hatalı bir uygulamadır) yeni devlet tarafından el konulmamış, bu mülklerin sahiplerinin vekalet vereceği avukatlar tarafından satılması ve parasının bu kişilere aktarılması kanunla bağlanmıştır. kanun yürürlüğe konmuş, ve kanunda öngörüldüğü şekilde mülklerin tasfiyesi gerçekleştirilmiştir.

    #97070 Sweeny Todd | 9 yıl önce
     
  4. 4
    bardakçı'nın yazısında öne çıkan iki husus var:

    '' Kanunun sekizinci maddesi ile saraylar, köşkler ve kasırlar millete intikal ediyor ama yedinci madde gereği hanedan mensuplarının özel mülklerine el konmuyor, bu mülklerin avukatlar tarafından satılarak bedellerinin sahiplerine gönderilmesi öngörülüyordu. ''
    *
    '' Bu satışlar sırasında gerçi birkaç avukatın bazı malların üzerine oturduğu, bedellerini sahiplerine ödemediği de oldu ama kanun uygulandı, herhangi bir el koyma hadisesi yaşanmadı. Hattâ o zaman tasfiye edilmemiş olan bir-iki gayrımenkulün satışı bile sürgünün üzerinden 80 küsur sene geçmiş olmasına rağmen geçtiğimiz yıllarda yapıldı. ''


    zerre sevmediğim osmanlı ailesini savunmak da bana kısmetmiş ama çok kısa bir şey soracağım: siz osmanlı ailesinden olsanız parası ödenmiş eski malvarlığınız için risk budur deyip dünya mahkeme harcı ve avukata vekalet ücreti ödeyip istanbul'un yarısını istiyorum der misiniz?
    bu soruya bir iki soru daha ekleyelim; acaba satılan bu mallar hangi bedel üzerinden satıldı? yani bu iş sıkıntılı topyekün.

    bir de diğerleri için de savunma isteyebiliriz bence, sadece abdülhamitin torunları değil mesele bence!

    #97071 ismail abi | 9 yıl önce
     
  5. 5
    osmanoğlu ailesi adrenalin bağımlısı olduğu için mi bu işe soyunmuşur bilinmez. gelgelelim "risk budur" demek zorunda olmadıkları bir senaryo da mümkün, şöyle ki: bir avukat ablamız/abimiz osmanoğlu ailesinin, hak iddia edebileceği mülkler için, kapısını kendisi çalmıştır. dava(lar)ı kazanması halinde yüzde alacağını, kaybetmesi durumunda ücret talep etmeyeceğini söylemiştir. eh, isteyenin bir yüzü kara...

    satılan mallar, bahsi geçen yedinci maddenin çıkması akabinde haraç mezat hızlıca satılşa zorlanmış olsalar bedel tartışması anlamlı olabilirdi. ancak son birkaç mülkün satışı birkaç sene öncesinde yapılmış. yani seksen yıla yayılmış bir tasfiye süreci mevcut. buradan kolaylıkla çıkarılabilecek ilk sonuç, ailenin malları değerinin çok altında elden çıkarmaya zorlanmadığı olsa gerek.

    başlık abdülhamit'in torunları üzerine olduğuna göre, diğer konular için burası yeri değil demektir. bir de benim şöyle ( #96885) bir entry yazmışlığım da mevcutken, devletin her icraatini savuncağım düşünülüyorsa vah ki ne vah. (ilk kez kendi külliyatımın bir cûzüne atıf yaptım, çok zevkli oluyormuş lan)
    #97095 Sweeny Todd | 9 yıl önce
     
  6. 6
    sözlükte yeni olduğum için her entryi takip etmem henüz mümkün görünmüyor. ama günlük yazılan entry miktarına bakınca bundan sonra tartışmaların daha verimli geçeceği de aşikar.

    her konu da anlaşmak mümkün görünmüyor. ancak bazı hususlarda da haklı olma ihtimaliniz yüksek sanırım. '' gel sana temizinden bir dava açalım '' ayağı avukatlar var çokça. bu konu da öyle midir? bilemiyorum. ama olamaz da diyemiyorum.

    osmanlı sevdalısı bir iktidarın daveti ile de teşvik sağlanmış olabilir mi? açıkçası bu da olabileceği için yine farklı bir antitez sunmam da mümkün değil. fakat bir noktada henüz fikrim sabit. ortada gülünecek bir konu var gibi gelmiyor bana.(ilk entry baz alındığı zaman). gelen zaman ömrümüz yeterse davanın aşamalarına göre neler olup bittiğini gözlemleyip devam edebiliriz umarım.
    #97097 ismail abi | 9 yıl önce