4
mahalle aralarında top koşturan belki de son nesil olmak(o zamanlar internet kafeler bu kadar yaygın değildi ve online oyunlar piyasada yoktu.)
taso ve bilumum kartlardan oluşan(futbolcu,pokemon vb.) mahalle kültürüne haiz olmak
tusubasa ve he man i ucundan yakalamak,pokemon a tav olmak,dijimon u benimsememek
sokak atarilerine yetişen son nesil olmak, neo geo oyunları oynayabilmek,
tekken e hasta olmak, mütemadiyen eddy i almak
ms dos görmek,windows 95 i ve daha fazla 98 i tanımak
sega atarilerden zevk almak
street fighter ve mortal kombat oynamak
tetris in son dönemlerine yetişmek,sanal hayvan gibi bir zırvalıkla katledilmek
game boy hayranlığı,ps 1 başında saatler harcamak
tv de sık sık süleyman demirel görmek
bay turnike-çarkıfelek rekabetine tanık olmak
mahalle maçlarında ronaldo,ronaldinho,rivaldo, cafu olmak,kalede illa oliver kahn olmak
sadettin teksoy izleme ayrıcalığı
tansu çiller ve erbakan görmek, ecevit ve mesut yılmaz taklidi yapabilmek
reyting hamdi izlemek
olacak o kadar izlemek
apolitik ve yoğun teknoloji eğilimli,ama yine de sokaktan kopmayan çocuklar olmaktır 90larda çocuk olmak
11
pokemondur en çok,biraz da tsubasa...radyonun hala geçerli olduğu yıllardır en basiti,belki şarkı tutmaktır ve çıka çıka hakan peker'in çıkmasıdır** teknolijiye alışmak ama aşırı da kaptırmamaktır,sokakta arkadaşlarla garip garip oyunlar oynamaktır,bazen de mızıkçılık yapmaktır tabi* çocuk olmaktır aslında,çok da farkı yoktur geçmişten veya nasıl olacağı belli olmayan gelecekten...umudu kaybetmemektir,gülümseyerek uyanabilmektir,annenin babanın hep yanında olduğunu bilmektir* her şeye rağmen ne zaman hatırlansa mutlu eden ve elbette kendini özletendir,bir daha geri gelmeyecek olduğunu bilsek bile bir zamanlar kirlenmemiş bir dünyanın hayaline inandığımızın kanıtıdır.
(bkz: biz büyüdük ve kirlendi dünya)
18
telefonda snake oynamaktır. snake 2 çıkınca gelişen teknolojiye sevinmektir.
8
yılan hikayesindeki karakterleri. ben derya oliim sen cem ol, şu cölekafa da memoli olsun, onu seven kız da zeyno olsun şeklinde paylaşıp her cuma dizinin özetini canlandırmaktır. olacak o kadar izlemektir. mahallede maç etmektir. sbs diye bir şey bilmemektir.seni beğeniyorum yok efendim galiba hoşlanıyorum değil açıkça ve en masum haliyle seni seviyorumdur. bu arada bazı kötü niyetli arkadaşların ismini puş diye öğrettikleri 3 taş oyununu da unutmamak lazım.
baba- kızım nerdeydin?
8,5 yaşındaki kız- memetlerle puş oynuyoduk baba.
10
annenin ve çevrendeki bilumum teyzelerin korkunç saç modellerine ve vatkalara sahip olduğu, büyüyünce hakan pekerin efsane şarkısının klibinde oynayan sarışın ablanın botlarına sahip olma hayalini kurduğun, simiiiii(...)t diye durmaksızın kaç dakika bağrıldığını hesaba katarsak hayatta kalmayı ve bazı nefesini kesen anların sonunun her zaman çok da iyi olmayabileceğini erken yaşlarda öğrendiğin, mahalledeki bakkalın önünden geçerken elindeki süpermarket poşetini saklaman gerektiğinin tembihlendiği yıllardı. ve 90larda çocuk olmak daha çocukluk bilgisayar oyunlarına hapsedilmemişken, kirlene düşe kanaya büyümekti.
#6602 geist |
14 yıl önce
12
"zidane" ı bir futbol tanrısı ulaşılamaz bir adam sanmaktır ayrıca*
3
televizyonda ozmo izleyerek ingilizce öğrenmek *
capri-sun içip patlatmaya çalışmak (bkz: hüplet-gümlet)
hugo izlemek *
14
tarkan-burak kut-kenan doğulu şarkılarının birçoğunu biliyor-hatırlıyor olmaktır.*
17
erkekler için sokakta top koşturmak kızlar için de kumdan pastalar yapmaktır.yılan hikayesinin melodisini flütle çalmaya çalışmak ve memoliye aşık olup polis olma hayalleri kurmaktır.ve tabi ki harry potter okuyup sihir yapmayı düşlemek ve de acep biz muggle mı oluyoz diye düşünmektir.özledim be seni çocukluk...
16
kolları uzun gelen hagi formasıyla taşlardan yapılmış kalelere kah goller atmak kah hayali direklerden topların dönmesi ve çoğu zaman ise topun kalecinin boyunu aştığı için gol sayılmaması durumu.
99-00 sezonundaydı sanırım fevzinin ayağının altından geri pas kaçırarak gol yemesinin mahallede bir fenomen olması.şimdinin sabri patlamasından bile büyük bir patlamaydı o.ki o zaman facebook ta yok.
pokemonda pikaçunun çıkardığı sarı ışık huzmesini izlemek beyne zarar veriyomuş kuşkusunu saçma olsa da beyninin bir köşesinde hep sorgulamak.
kolayı şişede içmek için süpermarket süpermarket dolaşmamak.bakkallarda cam şişelerin bulunması hatta içip geri götürdüğünüzde depozite parası aldığınız dönemler.işte huzur o alınan depozitodadır.
#32136 petro |
13 yıl önce
15
dönemin pop kültürü yüzünden kendinden nefret etmektir. ayrıca sokakta oyun oynayan son çocuklardır.
#30567 w4rdoom |
14 yıl önce
19
sandalyenin altına ve arabanın arka koltuğuna sümük yapıştırmaktır. uhuyu saatlerce elinde tutup arkadaşlarına sümüğünle oynumuş gibi yapmaktır. japon kale maç yapmaktır, küçük ve bahçeli evlerin olduğu bi mahallede oturuyorsan kiraza, eriğe, mandaline dalmaktır ve bahçe sahiplerinden dayak yemektir onun zevkini hiçbir şeye değişmemektir.
#33785 isinylmz |
13 yıl önce
27
ferrari diye bir arabanın olduğunu mustafa sandalın klibinde farketmektir 90 larda çocuk olmak... http://www.youtube.com/watch?v=qr4_ayyivcw
20
ayna dinlemektir ve yıllar sonra bütün şarkılarını hala ezbere bildiğini farketmektir.
#33789 w4rdoom |
13 yıl önce
24
probis yemektir. hala yiyorum muthis bir sey