6
düğünlerde kenarda oturup ölmeyi bekleyen huysuz kız olarak bu sözde soru cümlesini duymanızla birlikte tombul bir teyzenin sizi kolunuzdan çekip kaldırması bir olur. ne olduğunu anlayamadan kendinizi yumuşak insanlardan oluşan bir hengamenin içinde bulur, sizi tutan pençeden kurtulduğunuz gibi kalabalığın arasından sıyrılıp salonun daha uzak bir köşesine kaçar, biraz da orada ölmeyi beklersiniz. düğün açık alandaysa kaçacak daha fazla yer olması insanı daha rahat hissettirir. eğer çocuklar için yüz boyayan palyaçolar da varsa gider biraz onlara yardım eder, psikopat çocukların yüzüne kurukafalar, örümcekler çizersiniz. Sonra oynama kısmı biter, düğünün sona yaklaşmasıyla çocuklar annelerinin yanına dönerler, anneler çocuklarının yüzüne bakarak "evladım n'aptın suratına?" diye sorar ve hemen bir ıslak mendille boyayı silmeye girişirler. suçlu ise çoktan ortamdan uzaklaşmıştır... Eve gidilir ve kulak çınlamasıyla uyumaya çalışılır, bir düğün daha atlatılmıştır.