kayıt

solcuların siyasetten anlamaması

  1. 1
    kendimi de siyaseten sola yakın gördüğüm halde, son olaylarla beraber neredeyse 'doğrudur' diyeceğim yargı. sağda biat kültürü var, beğenmiyoruz ama bu biat kültürü kenetlenme getiriyor, netlik getiriyor. kötü veya değişme zamanı gelmiş liderlerde biraz sancı getirse de, karizmatik bir liderde iktidar getiriyor. ideolojilerden sıyırıp bahçeli ve erdoğan örneklerine bakın, ne demeye çalıştığımı daha net anlayacaksınız. ve bu kültür/lider birleşimi, üzülerek söylüyorum ama bu ülkede %50 oy getiriyor. çünkü ülkenin geneli zaten muhafazakar eğilimli, karizmatik bir lider ve kenetlenmiş bir muhafazakar grup gördüğünde %50 oy sürpriz olmuyor. bunun yanı sıra muhafazakar grupların birbirinden farkları daha küçük, doğruları daha yakın. gerek gördüklerinde birbirlerine destek vermekten çekinmiyorlar.
    gelelim sol tarafa, bu tarafta biat kültürü yok. en azından artık yok, büyük bir kesimi için. bu güzel bir şey, parti içi demokrasi, ön seçimler filan. fakat parti içi yarışlarda aşırıya kaçılması, parti içi demokrasinin şeffaflık adına olduğu gibi dışarıya yansıtılması ve herkesin kendini değerli, lider vasıflarına sahip görmesi sebebiyle sol taraf dışarıdan birliğini sağlayamamış, kararsız, kendini bile doğru düzgün yönetemeyen bir durumda gözüküyor. bu görünüm, liderin şahsı hakkındaki değerlendirmelere de yansıyor. biat kültürünü geçtik, lidere sadakat bile zar zor sağlanıyor, bir dolu cephe, hizip, küskün ortaya çıkıyor. bana göre solun entelektüel sermayesi daha yüksek, dolayısıyla bireyler gerçekten de değerli, ona lafım yok. ama bu çatışmalar, halk nezdindeki itibarı zedeliyor, seçimden önce 3'e 5'e bölünen partiler yaratıyor, ayrışma yaratıyor. parti içi demokrasi kötü bir şey değil, ama hassas bir dengesi var ve türk halkı nezdinde 'kendi içlerinde birliği sağlayamamışlar ki daha' şeklinde değerlendiriliyor. parti içi çatışmaların bu kadar dışarıya yansıtılması ve aşırıya kaçılması neticesinde cephelerin (hatta ayrılıkların) oluşması, bu konjonktür için, siyasetten anlamama olarak niteleyebileceğimiz birinci noktadır.
    ayrıca sol grupların birbirleri arasındaki farkları daha büyük, doğruları daha uzak. birbirlerine çok nadir destek veriyorlar. karşıda %50 oy almış bir muhafazakar parti dururken, kendi aralarında kavga ediyorlar, zaten daha küçük olan tabanlarını böldükçe bölüyorlar. nasıl bir fraksiyonlaşma ise, kenetlenme çoğu zaman mümkün değil. öyle ki, iktidarın daha önce hiç yıpranmadığı kadar yıprandığı bu dönemde bile, kenetlenip iktidarı devirmek gibi bir plan yapmıyorlar. bu da ikinci noktadır.
    bir de üstüne üstlük, sağdaki iki büyük grup kavgaya tutuşmuşken, 'hayır, iktidarı onlar yıkamaz, biz yıkacağız, protesto edeceğiz' diyerek, iktidarın eline koz veriyorlar, zira iktidar lideri bu tip konularda müthiş manipülatif, bütün yükü bu tip protestolara yıkmakta usta. bu zaten bambaşka bir noktadır. her ne kadar ikiye bölünme olmuş 'gitmeyin, malzeme olmayın' diyen bir grup ortaya çıkmış ise de, bu ortamda bu protestonun yapılması, 3. nokta olarak nitelenebilir. mesele bence budur, yanlışın var kardeş diyenleri beni bu yanlıştan döndürmeye bekliyorum, tabi tüm yazıyı okumak koşuluyla *
    #77855 gitbasimdanaysel | 10 yıl önce